Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?
Tüm dünyada 360 milyon, Ülkemizde ise 6 milyon Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı) hastası bulunmaktadır. Bu hastaların % 40’ı aynı zamanda obezite sorunu yaşamaktadır. Yani, Türkiye’de 2 milyon dörtyüzbin hem Obez hemde şeker hastası bulunmaktadır. Bu rahatsızlıkları taşıyan kişilerde yandaş hastalılar dediğimiz; uyku problemleri, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, diz ağrıları, kan yağları yüksekliği, karaciğer yağlanması, cinsel ve hormonal problemler, kısırlık, bazı kanser türleri sık görülmektedir. Bu hastaların insülin ve diyabet ilaçlarına mahkûm olmaktan kurtulmaları için ameliyat yöntemleri gittikçe artan oranda etkili ve kalıcı sonuçlar sunmaktadır.
Beslenme alışkanlıklarındaki birtakım yanlışlar, obezite ve hareketsiz yaşam pankreastan insülin salgılanmasındaki azalmaya veya insüline karşı hücrede direnç gelişmesine neden olmakta, buda kanda şeker yükselmesine ve dolayısı ile Tip 2 Diyabet (Şeker hastalığı)’e neden olmaktadır. Tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan ve çağımızın sağlık harcamalarının önemli oranda yükselmesine neden olan, daha da önemlisi yaşam kalitesini çok düşüren Obezite ve Diyabeti kontrol altına alınması büyük önem arzetmektedir.
Kaç Tip Şeker Hastalığı Vardır?
Şeker hastalığının temelde iki tipi vardır. Tip 1 diyabeti olan insanlarda insülin üretimi hemen hemen hiç yoktur. Dışarıdan insülin iğneleri yapılmak zorundadır. Tip 2 şeker hastalığı tüm hastaların yaklaşık% 90 kapsar. Genellikle insülin vardır, ama yeterli değil ya da insüline direnç vardır.
Şeker hastalığında yüksek kan şekeri zamanla; kalp krizi, felç, bacaklarda kangren, böbrek yetmezliği, körlük, iktidarsızlık ve iltihaplanmalara neden olarak organ sistemlerinde önemli hasarlara yol açabilir.
Şeker Hastalığından Korunmak Mümkünmü dür?
Şeker hastalarının % 10’undan azını oluşturan ve doğuştan insülin yokluğu olan tip 1 şeker hastalarında günümüzde kabul edilebilir oranda başarı sağlayan ve hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi yoktur. Pankreas adacık hücre nakli veya pankreas nakli gibi yöntemler düşük başarı oranlarına sahiptir. Hastaların % 90’dan fazlasını oluşturan tip 2 şeker hastaların ise yakın yıllara kadar ağızdan alınan ilaçlar veya insülin iğnelerini kullanmaktan başka çareleri yoktu. Ancak, son 10 yılda cerrahi yöntemlerdeki gelişmeler bu hastalıktan tamamen kurtulmayı mümkün hale getirdi.
Her Şeker Hastası Ameliyatla İyileşebilirmi?
Şeker hastalığı olanların yaklaşık % 70’i bu hastalıktan ameliyat olarak kurtulabilmektedir. Diğer % 30 luk bir hasta grubu ise bu ameliyata malesef uygun değildir. Bu nedenle fayda görecek hastayı belirlemek çok önemlidir. Bunun için hastanın ameliyat uygun olması için şu özellikle taşıması gerekir
- Tip 2 şeker hastalığı olmalı
- İnsülin direnci ve pankreastan insülin salgısını gösteren testlerin ameliyata uygun olması
- Şeker hastalığına bağlı böbrek yetmezliği, körlük, bacaklarda iyileşmeyen yaraların gelişmemiş olması gerekir.
- Beden kitle indeksi (Body mass indeksi=BMI)’nin 35 Kg/m2’nin üzerinde olması,
- HbA1c’nin 7’nin üzerinde olması,
- C peptid seviyesinin normal olması,
- HOMA-IR indeksinin yüksek olması
Şeker ameliyatı için Obez olmak şart mıdır?
Son yıllarda yapılan çalışmalar ve deneyimler bu kriterlerin esnetilebileceğine dair işaretler vermektedir. Dünyanın saygın ve A grubu dergisi Obezite Surgery’nin Ekim 2015 sayısında yayınlanan bir makale bu konuda yeni ufuklar açmaktadır. Bu makaleye göre; BMI’i 30 Kg/m2’nin altında olan 80 diyabet hastasına sleeve gastrektomi ve gastrik by pass ameliyatları yapılmış. Hastaların 1 yılın sonunda ortalama kilo kayıpları 17,2 Kg olurken, % 48,8’i şeker hastalığından kısmen veya tamamen kurtulmuş, insülin kullanan 21 hastadan 16’sının insülin ihtiyacı kalmamış. Bugüne kadar bilinenler ışığında sadece Obez olan şeker hastalarına yapılan bu ameliyatlar, Obez olmayan ancak yüksek kilolu kişilerde yapılabilecek gibi gözükmektedir. Bu açıdan yeni ufuklar açan bu durum pek çok şeker hastasına umut olacaktır.
Şeker hastalığı için ameliyattan fayda görecek hastayı belirlemek için bazı skorlama sistemleri geliştirilmektedir. Bunlarda biri ABCD (Age, BMI, C-Peptid, Duration of Diabetes) sistemidir. Bu sisteme göre 40 yaşının altında, BMI 27 Kg/m2 üzerinde, C peptid seviyesi 2,9’un üzerinde ve 8 yıldan kısa süredir şeker hastalığı bulunan kişiler ameliyattan fayda görme olasılığı yüksek hastalardır. Bunlarda C-peptid seviyesi pankras hücrelerinden insülin salınımını yansıtması bakımından önemlidir. Eğer C-peptid yüksek ve şeker hastalığı’ da var ise yeterli insülin salınmasına rağmen hücrelerde insüline direnç olduğu için kan şekeri yüksek seyretmektedir. Özellikle gastrik by pass ameliyatı insülin direncini azaltan GLP-1 gibi hormonların salınımının artışına neden olduğu için kandaki şeker yani glukoz seviyesini düşürerek şeker hastalığının iyileşmesine neden olmaktadır. ABCD skorunu etkileyen diğer bir faktör ise şeker hastalığının kaç yıldır olduğu özellikle, kaç yıldır insülin kullanımının olması durumudur. Eğer birkaç yıldır insülin kullanılıyorsa % 100’e yakın oranda şeker hastalığından kurtulmak mümkündür. Ancak, 33 yıldır şeker hastası olup ve 10 yıldır insülin iğneleri yapan bir hastamızın ameliyattan 10 gün sonra insülini bıraktığına şahit olduk. Bu nedenle bu skorlama sistemindeki kriterleri topluca değerlendirmek ve buna göre karar vermek daha uygun olur kanısındayım.
Şeker Hastalarına Hangi tür Ameliyatları Yapıyorsunuz?
Günümüzde en sık uygulanan ve en etkili ameliyatlar Omega Loop Gastrik BY Pass, Roux-en-Y Gastrik By Pass, Biliopankreatik diversion ve Jejunoileal by Pass yöntemleridir. Bu ameliyat yöntemlerinin başarı oranları bir birine yakındır. Cerrahlar bu yöntemlerden en az riskli en iyi sonucu alacağını düşündüğü yöntemi uygulamaktadır. Kliniğimizin bu konudaki tercihi hasta için en az riskli ve etkili olan Omega loop yöntemidir.
Metabolik Cerrahi (Şeker Hastalığı Ameliyatı) için yaş sınırı var mıdır?
Metabolik cerrahi için kesin yaş sınırı olmamakla birlikte 18 ile 60 yaşları arasında bu ameliyatlar yapılmaktadır.
Metabolik Cerrahi ile Şeker Hastalığı ne oranda kontrol altına alınmaktadır?
Metabolik cerrahi ameliyatları dediğimiz ve aynı zamanda obezite tedavisinde de uygulanan bu ameliyatlardan Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatı % 40-60 oranında, Roux-en-Y Gastrik By Pass % 80 ile 90 oranında, Mini Gastrik BY Pass ise % 92 oranında şeker hastalarında ilaç kullanmayı bıraktıracak kadar kontrol sağlamaktadır. İlacı bırakamayan diğer hastalarda da insülin kullanıyorsa daha düşük doza geçmekte veya ağızdan alınan oral anti diyabetik dediğimiz ilaçlarla kan şekeri kontrolü sağlanmaktadır.
Metabolik Cerrahiye (Şeker Hastalığı Ameliyatı) nasıl karar verilmektedir?
Obezite cerrahı muayene ve tetkiklerden sonra ameliyata karar verir ise konuyla ilgili Endokrinoloji uzmanı, Anestezi uzmanı ve Diyet Uzmanın da görüşlerini aldıktan sonra ameliyat şekli ve günü kararlaştırılmaktadır.
Metabolik Cerrahi (Şeker Hastalığı Ameliyatı) Ameliyatı kimlere yapılamaz?
Diğer karın ameliyatları ve Anestezi ile riskler bu ameliyat içinde gereklidir. Ayrıca;
-Crohn hastalığı gibi kronik barsak hastalıkları olan
-Sindirim sistemi ile ilgili daha önceden ameliyat geçirmiş olan
-Şeker hastalığına ait istenmeyen durum (kontrolü güç sorunlar) gelişmiş olan kişilere bu ameliyat yapılamaz